Bilginin Yanışı: İskenderiye Kütüphanesi’nin Trajik Sonu

İskenderiye Kütüphanesi’nin Kuruluşu:

Mitolojide ve Hollywood filminde gösterildiği gibi eski tarihin en büyük trajedilerinden birisi,

İskenderiye'deki büyük kütüphanenin yakılmasıdır. Ancak Kütüphane'nin sonunun gerçeği aslında bundan çok daha farklı olmuştur. İskenderiye, Büyük İskender'in işgal kuvvetleri tarafından Mısır'da kurulan Helenistik bir kentti. İskender'den sonra yöneten Ptolomy I Soter, Yunan tarzında bir bilimler tapınağı kurmak istedi.


Mouseion Academy adı verilen bu mekanın dünyanın her yerinden büyük akademisyenleri çekeceğini düşünüyordu. Artık İskenderiye, sömürgeci bir bataklık ya da zengin Yunanlılar için sadece hoş bir tatil yeri olamazdı. Bunun yerine, öğrenim için gelenlerle büyük bir şehir haline gelecekti. Ve böylece, M.Ö. 283'de, İskenderiye'deki büyük kütüphane doğdu.

On yıllar boyunca, kütüphaneciler ve akademisyenler iskenderiye akın ettiler Akdeniz ve Ortadoğu'daki akademisyenler orada dersler vermeye ve buradaki metinlerle ilgilenmeye başlamışlardı.

Kütüphanenin Akademik Rolü:

Bu noktada 100'den fazla bilim adamı tam zamanlı olarak kütüphanede kalmış, devlet harcamaları ile desteklenerek yeni bulunan getirilen metinler taranarak, tercüme etmeleri ve kopyalamaları ve araştırma yapmaları sağlanmıştı.

(aşağıda fragmanı olan Agora filmi önbilgi oluşturması açısından izlenilmesi gereken bir filmdir.)



Zaman geçtikçe, kent Serapis Tapınağı'ndaki kütüphanenin bir başka şubesini de açtı; buna genellikle "kız kütüphanesi" deniyordu. Kadim dünyadaki zenginlerin saraylarında var olan pek çok özel kütüphaneden farklı olarak İskenderiye'deki kütüphane kendini bir bilim adamı olarak kanıtlayabilecek herkese açıktı.

İlke olarak, çoğu diğer öğrenme kurumlarından çok daha demokratikti. Kraliyet Mouseion kütüphanesi ve Serapis tapınağının çok uzun süre dayanamayacaklarını düşünüyordu."
Nitekim, kuruluşundan birkaç yüz yıl sonra, Julius Caesar'ın kütüphaneyi Mısır hükümdarı Kleopatra'ya yapılan bir saldırıda yaktığı söylenir. Fakat kütüphanenin yıkıldığına dair çok az kanıt vardır.

Yıkım Süreci ve Gerçekler: 

MS 391 ve 415'te gerçekleşen dini ayaklanmalar da kütüphaneye zarar verdi, ancak yeniden yapıldı ve koleksiyonları daha sonra restore edildi. Bu şiddetli olayların tümü, kütüphane üzerinde büyük bir hasar bırtaktı ve şüphesiz ki elinde bulundurduğu tüm kitap koleksiyonları azaldı ama bununla birlikte bir burs merkezi olarak ünlendi.

İskenderiye'deki kütüphanenin yıkımı aslında aşamalı bir işlemdi ve hükümet harcamarı büyük bir yangın yerine dönmesi amacıyla azatıldı. Çöküşünün çoğu kademeli, çoğunlukla bürokratikti. Örneğin, Roma İmparatoru Marcus Aurelius Antoninus, üyelerin ücretlerini kaldırarak ve tüm yabancı akademisyenleri ihraç edip Mouseion'un gelirlerini askıya aldı. İskenderiye ayrıca Mouseion'a veya Serapeum'a büyük zarar verdiği bildirilen çok az sayıda askeri harekatın da yapıldığı bir yerdi. Tüm bunlar kütüphanenin yıkım sürecine etki eden ana unsurlar oldu.


İmparator öğrenim burslarını kaldırdığında ve yabancı bilim adamlarının kütüphaneye gelmesini yasaklandığında eğitim-öğretim etkin bir şekilde durdu.Kütüphanenin sonuna kadar geçen tarihsel süreçte Halife Ömer'in komutasındaki Arap askerlerinin İskenderiye'yi ele geçirdiğiyle ilgili hikayeler doludur. Diğer bir söylentiye göre Halifenin emrine uyarak, imha görevi başlattıldı. Kitaplar, İskenderiye'deki hamamlara dağıtıldı ve banyoları çok sıcak tutan sobaları beslemek için kullanıldı. İbnü'l-Kifti şöyle diyor: 'Bu materyal yığınını yakmanın altı ay sürdüğünü' söylüyor.



Söylenenlere göre Aristoteles'in kitapları, kurtarılan tek kitaplardı.
Tarihçiler bunun doğru olup olmadığından emin değiller ama Antik dünyanın en büyük kütüphanesi savaşta sona ermediği bir gerçek, Onun yok edilişi yüzyıllara yayılan ufak yıkımlar sonuçu oldu.

İnsanlığın bu büyük kütüphanesini ne gariptir ki paganlar kurmuş, yıkımını da ne gariptir ki din adamları gerçekleştirmiştir.

İnsan sormadan edemiyor; "bilgi insana mı ait yoksa dine mi"?

ismail GÜVEN

Halen Anadolu üniversitesi "Web Tasarım ve
Kodlama" öğrencisidir.
Anadolu üniversitesi işletme lisans mezunu | (1992) .
Uludağ Üniversitesi- "Basic Bilgisayar
Programcılığı" - 1985
BEBIM - "Programcılık" - 1987-1989

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski