Cahit Arf: "Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim."
"Matematik, endüktif bir bilimdir ve bu bilim sonsuz kümeler için geçerlidir. Bu sonsuzlukları endüktif bir şekilde kavrayıp, anladığımız zaman o sonsuzluğu hissederiz; sınırsızlığı... Ve bu bize mutluluk verir çünkü ölümü unuturuz... Herkes ölümsüz olduğunu hissettiği alanda çalışmayı ister. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim."
Matematik, evrenin dilidir ve bu dili konuşanlardan biri de hiç şüphesiz Cahit Arf’tırCahit Arf (24 Ekim 1910, Selânik - 26 Aralık 1997, İstanbul). 1910 yılında Selanik’te doğan Arf, matematik dünyasına adını altın harflerle yazdırmış bir dehadır.
Onun hikayesi, sadece matematiksel başarılarla dolu değil, aynı zamanda azim ve tutkunun da bir öyküsüdür.Karmaşık cebirsel geometri alanındaki çığır açan çalışmalarıyla sadece Türk matematiğinin değil, dünya matematiğinin de parlayan yıldızı olmayı başaran Arf, ilham verici hikayesiyle nesiller boyunca matematikçilere ve bilim insanlarına ışık tutmaya devam edecek.
Eski TÜBİTAK Bilim Kolu Başkanı olarak da görev yapmıştır. 1948'de İnönü Ödülü'nü ve 1974'te TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazanmıştır. 1980 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ile Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Onur Doktorası unvanı almış, 1981'de ise ODTÜ'den Onur Doktorası ile ödüllendirilmiştir. 1990 yılında, Cahit Arf'ın onuruna Sayılar Teorisi üzerine uluslararası bir sempozyum düzenlenmiştir. İleri düzeyde araştırmalar yaptığı Halkalar ve Geometri üzerine ilk konferanslarını 1984'te İstanbul'da vermiştir. 2009 yılından itibaren ise 10 Türk Lirası banknotlarında Arf'ın portresi bulunmaktadır.
Genç Bir Dahinin Yükselişi
Cahit Arf, bir zamanlar Sultani olarak bilinen liselerin ilkokul kısmında eğitim görmüş bir dehadır. Matematikle olan bu özel bağı, henüz beşinci sınıfta iken genç ve hevesli bir öğretmenin dikkatini çekmesiyle başlamıştır. Ortaokula adım attığında ise, Cahit Arf'ın bu alandaki yeteneği okul arkadaşlarının çözemediği matematik problemlerini rahatlıkla çözmesiyle kendini göstermiştir. Bu yetenek, ailesinin ve öğretmenlerinin dikkatini çekmiş ve onun daha ileri eğitim alması için Fransa'nın prestijli St. Louis Lisesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Cahit Arf, üç yıllık lise eğitimini sadece iki yılda tamamlayarak Türkiye'ye dönmüştür. Dönüşünde, Türk hükûmetinin Avrupa'da yükseköğrenim görmesi için seçtiği öğrenciler arasında yer almıştır. Bu, onun matematiksel dehasının sadece ülkesinde değil, uluslararası arenada da tanınmasının başlangıcı olmuştur.
Eğitimine Fransa'nın köklü kurumlarından Ecole Normale Superieure'de başlayan değerli bilim insanımız, 1932 yılında bu prestijli okuldan mezun olmuştur. Ardından Türkiye'ye dönerek Galatasaray Lisesi'nde genç zihinlere matematik bilgisi aşılamıştır. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde doçent adayı olarak akademik kariyerine devam eden bu değerli şahsiyet, doktora çalışmalarını yapmak üzere Almanya'nın bilim merkezlerinden biri olan Göttingen Üniversitesi'ne gitmiştir. 1938 yılında zorlu ve disiplinli bir çalışmanın ardından doktorasını tamamlayarak akademik kariyerinde önemli bir kilometre taşını geride bırakmıştır.
Kariyeri
Türk matematik dünyasının parlayan yıldızı Cahit Arf, ülkesine dönüş yaptığında akademik kariyerine İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nde profesör olarak devam etti. Burada sadece bilgi birikimini öğrencileriyle paylaşmakla kalmayıp, ordinaryüs profesörlüğe kadar yükselerek Türk eğitimine katkıda bulundu. 1962 yılına kadar bu görevini sürdürdü ve ardından Robert Koleji'nde genç zihinleri matematikle buluşturdu.
Arf'ın bilimsel merakı ve araştırma tutkusu onu Amerika Birleşik Devletleri'ne taşıdı. Kaliforniya Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak görev alarak bilimsel çalışmalarını uluslararası alanda sürdürdü. Ancak yüreği hep Türkiye'de kaldı ve 1967'de tekrar ülkesine döndü.
Türkiye'ye dönüşünden sonra bile dünya çapında tanınan bir bilim insanı olarak kalmaya devam etti ve Kanada ile Amerika'dan gelen öğretim üyeliği tekliflerini nazikçe geri çevirdi. Çünkü onun gözünde yeni bir macera başlamıştı; Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde bir görev bekliyordu. ODTÜ'deki görev süresince matematik alanında önemli katkılarda bulundu ve 1980 yılında emekli olana kadar akademik hayatına devam etti.
Emeklilik yıllarında bile bilime olan tutkusunu kaybetmedi ve TÜBİTAK'a bağlı Gebze Araştırma Merkezi'nde çalışmalarına devam etti. TÜBİTAK'ın kuruluşunda büyük emekleri olan Arf, 1983-1989 yılları arasında Türk Matematik Derneği'nin başkanlığını yaparak matematiğin Türkiye'deki gelişimine öncülük etti.
Cahit Arf, matematik alanındaki olağanüstü katkılarıyla İnönü Armağanı ve TÜBİTAK Bilim Ödülü gibi prestijli ödüllere layık görüldü. Bilim insanının amacının 'büyük harflerle anlamak' olduğunu vurgulayan Arf, bu sözleriyle bilimin derinliklerine olan tutkusunu ifade etmiştir.
Onun anısına düzenlenen cebir ve sayılar teorisi üzerine uluslararası sempozyumlar ve konferanslar, Arf'ın bilimsel mirasının ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Matematikteki geometri kavramına dair sunduğu makalelerle de tanınan Cahit Arf, 26 Aralık 1997 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Ancak bıraktığı izler ve ilham veren çalışmalarıyla adı matematik tarihinde daima yaşayacaktır.
Matematiksel Mirası
Cahit Arf, cebirin derinliklerinde yankılanan bir isimdir. Onun çalışmaları, matematiğin sınırlarını zorlamış ve yeni ufuklar açmıştır. Sentetik geometri problemlerine cetvel ve pergel ile yaklaşımı, matematiksel düşünceye yeni bir boyut kazandırmıştır. Arf değişmezi ve Arf halkaları, kuadratik formların sınıflandırılmasında devrim yaratmış, bu alanda yapılan çalışmalara ışık tutmuştur. Hasse-Arf Teoremi ise, teorik cebirin temellerini sağlamlaştıran bir kilometre taşı olmuştur. Arf Sabiti ve Arf Kapanışları gibi kavramlarla matematik literatürüne katkıda bulunmuş, adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.
Matematik hakkındaki görüşleri
- Cahit Arf matematiği bir meslek dalı olarak görmekten ziyade, bir yaşam tarzı olarak benimsemiştir. Öğrencilerine sürekli olarak, "Matematiği ezberlemek yerine, kendiniz yapın ve anlayın." diye öğütlemiştir.
- "Matematik esasen sabır işidir. Bellek kullanarak değil, keşfederek anlamak önemlidir." demiştir.
- Matematiği resim, müzik ve heykel gibi bir sanat olarak nitelendirerek, onun sanatsal yönünü ön plana çıkarmıştır.
- "Matematik, endüktif bir bilimdir ve bu bilim sonsuz kümeler için geçerlidir. Bu sonsuzlukları endüktif bir şekilde kavrayıp, anladığımız zaman o sonsuzluğu hissederiz; sınırsızlığı... Ve bu bize mutluluk verir çünkü ölümü unuturuz... Herkes ölümsüz olduğunu hissettiği alanda çalışmayı ister. Ben de matematikte kendimi ölümsüz hissettim."
Son Söz
Cahit Arf, “Gerçekten evrenin sırrını arıyorsanız benim yaptığım gibi sayılara gelin” diyerek, bilimin sadece anlamak için değil, aynı zamanda hayranlık duymak için de olduğunu bizlere hatırlatmıştır. Onun mirası, matematik ve bilim dünyasında sonsuza dek yaşayacak ve yeni kuşaklara ilham vermeye devam edecektir.
Cahit Arf’ın hayatı ve çalışmaları, sadece matematiksel bir dehanın değil, aynı zamanda bilime ve eğitime adanmış bir hayatın da örneğidir. Onun mirası, Türkiye’nin ve dünya matematiğinin zenginliğini göstermektedir. Arf’ın hikayesi, gelecek nesiller için bir ilham kaynağı olmaya devam edecektir.